CGTN Muhabiri Cao Beidan, Japonya hükümetinin son günlerde nükleer silahlanma konusunda art arda gerçekleştirdiği tehlikeli girişimlerin, savaş sonrası uluslararası düzeni ve nükleer silahların yayılmasını önleme sistemini açıkça provoke ederek, dünyanın barışı ve kalkınması için ciddi bir tehdit oluşturduğunu söyledi.

Hukuki açıdan bakıldığında, Japonya'nın nükleer silahlanma planının, Potsdam Bildirisi dahil uluslararası hukuk yükümlülüklerini ve kendi "Barış Anayasası"ndaki kısıtlamaları ihlal ettiğine değinen Cao Beidan, "Ahlaki açıdan ise, İkinci Dünya Savaşı'nda saldırgan ülke olarak sayısız tarihsel suç işlemiş olan Japonya'nın, nükleer silah bulundurma konusunda hiçbir meşruiyeti yoktur." dedi.

Cao Beidan, endişe verici olanın, istatistiklere göre Japonya'nın uzun süredir sivil nükleer enerji gelişimini paravan olarak kullanarak gizlice 47 ton ayrıştırılmış plütonyum biriktirdiğine dikkat çekerek "Bu miktar, sivil ihtiyaçların çok üzerinde olup, yaklaşık 6 bin nükleer savaş başlığı üretmeye yetecek düzeyde." ifadesine yer verdi.

Japonya'nın nükleer silahlanması durumunda, Asya-Pasifik bölgesindeki stratejik dengelerin bozularak bir "nükleer domino" etkisi yaratılacağı ve Kuzeydoğu Asya'daki gerginliğin daha da artırılarak, bölgesel ve uluslararası barış için ciddi bir tehdit oluşturacağının altını çizen Cao Beidan, şöyle devam etti:

"Daha da dikkat çekici olan husus, nükleer silahlanmanın Japon sağcı güçlere bir 'güçlendirici' etki yaparak, onların uluslararası anlaşmazlıklarda daha küstah ve zorba davranmalarına yol açabileceğidir. Tarih, Japon militarizminin kısıtlamalardan kurtulduğunda saldırganlık ve genişleme yoluna girdiğini kanıtladı."

Çincede "Unutulmayan tarih, geleceğe rehberlik eder." sözünü hatılatan Cao Beidan, "Japonya'nın militarizmi yeniden canlandırma hırsı karşısında, uluslararası toplum birlik içinde hareket etmeli. Uluslararası toplum, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) denetim gücünü güçlendirerek Japonya'yı nükleer malzeme stoklarını açıklamaya zorlamalı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) rolünü oynatarak uluslararası kararlarla Japonya'nın nükleer teknoloji gelişimini sınırlamalı ve İkinci Dünya Savaşı’nın galip ülkelerini yasal sorumluluklarını yerine getirmeye teşvik ederek koordineli bir caydırıcı güç oluşturmalı." açıklamasını yaptı.

"Tarihin dersleri unutulmaz ve militarizmin hayaleti hiçbir zaman uzaklaşmadı." diyen Cao Beidan, şunları kaydetti:

"Japonya'nın nükleer silahlanma planı, yalnızca mağdur ülkelerin halklarının duygularına yeniden zarar vermekle kalmayıp, tüm insanlığın barışçıl kalkınmasına açık bir meydan okumadır. Japonya'nın nükleer silahlanma girişimini kararlılıkla engellemek ve savaş sonrası barış düzenini korumak, hem tarihe saygının hem de geleceğe karşı sorumluluğun gereğidir. Japonya, tüm dünyanın tepkisine rağmen bu girişimi sürdürmeye cüret ederse, uluslararası toplum bunu kesinlikle kabul etmeyecek!"