ÇKP, Çin mucizesini nasıl başardı?
CGTN Muhabiri Aslı Ağırdil, Çin Komünist Partisi'nin bu uzun soluklu başarıyı nasıl sağladığına ilişkin, Dumlupınar Üniversitesi’nden Dr. Barış Adıbelli ile söyleşi yaptı.

CGTN Muhabiri Aslı Ağırdil, Çin Komünist Partisi'nin bu uzun soluklu başarıyı nasıl sağladığına ilişkin, Dumlupınar Üniversitesi’nden Dr. Barış Adıbelli ile söyleşi yaptı.
CGTN Muhabiri Aslı Ağırdil, Çin Komünist Partisi'nin, 1 Temmuz’da 104. kuruluş yıl dönümünü kutladığını belirterek, "20. yüzyılın başında emperyalist işgallerle parçalanmış, savaşlarla yıpranmış bir toplumdan kalkınma hamleleriyle yeniden doğan Çin, bu dönüşüm sürecini ÇKP liderliğinde gerçekleştirdi. Mao Zedong’dan Xi Jinping’e uzanan bu tarihsel çizgide, Parti yalnızca bir siyasi yapı değil; aynı zamanda kalkınma, istikrar ve ulusal direncin simgesi haline geldi." dedi.
CGTN Muhabiri Aslı Ağırdil, Çin Komünist Partisi'nin bu uzun soluklu başarıyı nasıl sağladığına ilişkin, Dumlupınar Üniversitesi’nden Dr. Barış Adıbelli ile söyleşi yaptı.
’21. yüzyıl Çin’in yüzyılı olacak’
Adıbelli'nin, özellikle 19. ve 20. yüzyılların Çin halkında yarattığı derin travmaya dikkat çekerek, bu dönemin “Utanç Yüzyılı” olarak anıldığını söylediğini aktaran Aslı Ağırdil, Adıbelli'nin '1840 ile 1949 yılları arasındaki süreç, Çin için gerçekten ağır bir dönemdi. Bu yüzyılda yaşananlar Çin halkının hafızasında derin izler bıraktı. Çin, sürekli aşağılandı, küçümsendi, ötekileştirildi ve düşmanlaştırıldı' ifadelerine yer verdi.
Adıbelli, Xi Jinping yönetimiyle birlikte bu anlayışın değiştiğini vurgulayarak, “Xi Jinping iktidara geldiğinde, artık geçmişteki bu acı dolu dönemleri sürekli tekrar etmeye gerek olmadığını söyledi. Bundan sonra önümüze bakacağız. 21. yüzyıl bizim yüzyılımız, yani Çin yüzyılı olacak. Bundan sonra ‘Övünç Asrı’nı konuşacağız” dedi.
Çin için övünülecek bir asra girildiğini belirten Adıbelli, “Gerçekten de Çin’in bugün ekonomik, siyasi, teknolojik ve kültürel alanlarda yaptığı atılımlar ortadadır. Tabii ki bunun merkezinde Çin Komünist Partisi bulunmaktadır” diye ekledi.
‘ÇKP, Çin halkının yegane savunucusudur’
“Bu parti artık kitle partisidir. Çin halkının yegâne savunucusudur. Çin halkının haklarının savunucusudur. Çin işçilerinin; Çin köylüsünün, yani proleterlerin partisidir. Örneğin, proletarya kavramı çok farklı yorumlandı. Çin Komünist Partisi ve Mao, sadece emekçi sınıfın ağır sanayide, fabrikalarda olmadığını; aynı zamanda kırsal alanda, köylerde bulunan çiftçilerin, rençperlerin, ırgatların, köylülerin de birer emekçi ve proleter olduğunu söylediler.
Zaman zaman Çin devriminin bu yönünü, küçümsemek adına Çin Devrimi “köylü devrimidir”, “köylü komünistler” şeklinde, özellikle de Batı komünizmi tarafından küçük görülse de, aslında 20. yüzyılın en büyük köylü devrimi olup başarıya ulaşmıştır. Bugün, bu köylü devrimi olarak kabul edilen veya köylülerin temel çekirdeğini oluşturduğu Çin Devrimi’nin başarısını, 21. yüzyılda hangi aşamaya geldiğini görüyoruz.”
‘Çin Halk Kurtuluş Ordusu’
Dr. Barış Adıbelli, Mao Zedong’un parti içindeki dağınıklığı gidererek birliği sağlamasının önemine vurgu yaparken, Çin Kızıl Ordusu’nun kuruluş süreci ve rolü hakkında da detaylı açıklamalarda bulundu:
“Her şey tamamlandıktan sonra, Mao parti içerisinde birliği sağlayıp partiyi bir halk partisi haline getirdi. Bu önemli bir gelişmedir ve biliyorsunuz, bu partinin emperyalizme karşı direnebilmesi için bir silahlı kanadının olması gerekir. İşte bu silahlı kanat, 1927 yılında Çin köylülerinden oluşan Çin Kızıl Ordusu’dur. Resmi adıyla Çin Halk Kurtuluş Ordusu’dur. Çok ilginçtir ki, ordunun adı ‘Çin Halk Kurtuluş Ordusu’dur’; çünkü o dönemde emperyalizme karşı savaştığı için Çin halkının ve ülkesinin emperyalizmden kurtarılması temel görevidir.
Peki, niye bizzat köylüler ellerinde kazmaları, tırmıkları, keserleri, bıçaklarıyla savaşıyorlardı? Asker yoktu, profesyonel asker yoktu, çok az sayıda asker vardı. Dolayısıyla askerlik sanatını bilmeyen, ama bir şekilde savaşmayı bilen köylüler kendi tarım aletleriyle bu orduyu kurmuştur. Ordunun resmi adı dediğimiz gibi Çin Halk Kurtuluş Ordusu, gayri resmi ve popüler adıysa Çin Kızıl Ordusu’dur.
Bu ordu, 1927’de kurulduktan sonra, 1930’lardan itibaren Japon işgalinin başlamasıyla destan yazmıştır. Çin dağlarında, yani gerilla savaşının en önemli temel unsurlarından biri olmuştur. Böylece Çin Komünist Partisi, başlangıçta bir siyasi hareketken, 1930’lardan itibaren bir direniş örgütüne dönüşmüş ve ülkesini emperyalizm karşısında savunan güçlü bir askeri yapı haline gelmiştir.”
‘ÇKP, halkın modernleşmesini sağlayan bir okuldur’
Barış Adıbelli, Çin Komünist Partisi’nin yalnızca bir siyasi yapı olmadığını, aynı zamanda halkın modernleşmesini sağlayan bir okul işlevi gördüğünü şöyle ifade etti:
“Partinin birden fazla rolü vardır. Bu çok önemlidir. Her şeyden önce bir okuldur, bakın. Ne demek bu? Çin’de devrim gerçekleştikten sonra yoksullaşmış, cahil kalmış halkın yeniden eğitilmesi ve modernleşmesini Çin Komünist Partisi sağlamıştır. En basitinden, modern tarım tekniklerini Çin Komünist Partisi getirmiştir. Parti mensupları köy köy gezmiş, modern tarım tekniklerini anlatmıştır. Bugünkü Cumhurbaşkanı Xi Jinping bile 1970’lerde köylerde modern tarım tekniklerini anlatmıştır. Hatta bunu incelemek için Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmiştir. Yani bu hâlâ devam etmektedir. Çin Komünist Partisi, halkın modernleşmesini sağlayan bir okuldur.”
‘Çin’in 21. yüzyıldaki başarısı, liderlik anlayışına dayanmaktadır’
Adıbelli, Çin’in 21. yüzyıldaki başarısının liderlik anlayışı ve planlı kalkınma modeline dayandığını şu sözlerle açıkladı:
“Çin’in 21. yüzyıldaki başarısı, büyük ölçüde ülkenin liderlik anlayışına dayanmaktadır. Çok büyük bir gücü elinde tuttuğu gibi gözükse de aslında lider, bu gücü sadece temsilinde rol oynadığını, nihai kararın, imzanın o attığı imzaların parti adına olduğunu belirtir. Yani lider partinin verdiği yetkiyi kullanır. Onun için istişare çok önemlidir. Çin’de ikincisi de planlı hareket etmektir. Mesela hâlâ 5 yıllık kalkınma planı devam ediyor. 21. yüzyılda uzay çağına geldik, Çin hâlâ 1900’lü yıllarda başlattığı 5 yıllık kalkınma planını devam ettiriyor. Bundan vazgeçmedi. Yeni bir ekonomik model getirmedi, yeni bir kalkınma modeli getirmedi, kendi bildiği doğruyla devam ediyor. Bu şu anlama geliyor “benim kalkınma modelime saygı duyun” çünkü bundan fayda gördükçe, büyümesi muazzam bir biçimde devam ediyor.”
‘Her ülke kendi koşulları içerisinde değerlendirilmelidir’
Adıbelli, ülkelerin anlaşılmasında tarihsel ve kültürel perspektifin kritik önemde olduğunu belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
‘Her ülke kendi koşullarıyla değerlendirilmeli. Her ulus, kendi tarihsel bağlamı içinde ele alınmalıdır. Eğer Çin’i kendi tarihsel koşulları içerisinde okursanız, bugün bambaşka bir Çin gerçeğine ulaşırsınız. Ancak Batı’nın bakışıyla Çin tarihine ya da Çin’e baktığınızda, size ulaşan tek şey ötekileştirilmiş, düşmanlaştırılmış bir Çin olur. Bundan olumlu bir sonuç çıkmaz. Dolayısıyla her ülke kendi koşulları içerisinde değerlendirilmelidir.’
ÇKP’nin tek derdi; Halkın refahı ve geleceği
Dr. Barış Adıbelli, Çin Komünist Partisi’nin eşsiz yapısını ve siyaset anlayışını şöyle özetledi:
“Dünyada çok az parti devlet kurmuştur. Bizde de biliyorsunuz, Anadolu ve Rumeli Müdafaa Hukuk Cemiyetleri bir araya getirildi, kongreler yapıldı. Sonra Halk Fırkası kuruldu, Cumhuriyet döneminde ise Cumhuriyet Halk Fırkası’na dönüştü. Bizde o süreç, Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak Milli Mücadele önümüze çıktı. Biz tabii devleti erken kurduk; Türkiye’den örnek verelim. Ancak Çin’de mücadeleyi bir parlamento, meclis ya da devlet değil, bir parti yönetti.
Dolayısıyla parti, bir okuldu, bir direniş örgütüydü, bir orduydu, silahlı güçtü; nihayetinde parti bir devlete dönüştü. Önce okul oldu, sonra direniş örgütü, ardından ordu ve sonunda devlet oldu. Şimdi dünyada böyle bir parti yok. ve seçimdir. Çin Komünist Partisi’nin tek derdi ise Çin halkının refahı, geleceği ve ülkenin benzer refahı ile geleceğini güvence altına almaktır.
Bugün Çin Komünist Partisi’nin siyasetten anladığı mesele; halkını güvence altına almak, refahını artırmak, yaşam koşullarını iyileştirmek, ulusal güvenliği sağlamak ve uluslararası toplumda iyi bir yere yerleşmesini temin etmektir. Nihayetinde ülkesinin refahını, güvenliğini ve zenginliğini sağlamak bütün amacıdır. İşte bu, diğer siyasi partilerden ayıran en önemli unsurdur.”
Hibya Haber Ajansı© Copyright 2025 kirikkalemuhabir.com.tr Tüm Hakları Saklıdır. Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.