Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Komisyonu Başkan Yardımcısı Zhao Chenxin, dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve 1,4 milyar nüfusuyla Çin'in, iç talebini genişletmesi açısından muazzam bir potansiyele sahip olduğunu belirtti.

Bugün Çin Devlet Konseyi Basın Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısında konuşan Zhao, tüketim cephesinde Çin'in otomobil, buzdolabı, çamaşır makinesi ve klima gibi temel ürünlerde yıllık trilyonlarca yuanlık bir talep oluşturabileceğini ifade etti. Yatırım alanına değinen Zhao, yüksek kaliteli gelişimin derinleşmesiyle birlikte ekipman yenileme alanındaki yıllık yatırım talebinin 5 trilyon yuanı aşacağını dile getirdi.

Gelecek dönemde yapay zeka endüstrisine yapılan yatırımların sürekli olarak artacağına dikkat çeken Zhao, hükümetin yeni tip kentleşme stratejisini derinlemesine uyguladığını ve kentleşme oranındaki her bir puanlık artışın trilyonlarca yuanlık yatırım talebi yaratabileceğini vurguladı. Zhao, Çin'in iç talebi genişletme konusunda oldukça gerçekçi bir potansiyele ve imkanlara sahip olduğunun altını çizdi.

Öte yandan Zhao, ABD'nin sözde "karşılıklı tarifeleri" artırmasına da değinerek, Washington'ın temelsiz iddialar ortaya atması, zorbalık yapması ve sözünde durmamasının herkes için bir gerçeği gözler önüne serdiğini belirtti. Zhao, "Sözde 'karşılıklı tarifeler', tarihin akışına ve ekonomik kurallara ciddi şekilde aykırıdır. ABD'nin bu girişimi, uluslararası ticaret normlarını ve düzenini ciddi şekilde bozarken, dünya ülkelerinin meşru haklarına büyük zarar veriyor. Bu, tipik bir tek taraflı zorbalık davranışıdır. Hem başkalarına hem de kendisine zarar veren bu girişim, hiç kimsenin desteğini kazanamaz ve kesinlikle başarısız olacaktır" şeklinde konuştu.

Zhao sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çin, dünyanın en büyük gelişmekte olan ülkesi ve sorumlu bir büyük devlettir. Mantıksız tarifelerin uygulanmasına karşı Çin kararlı bir duruş sergileyerek, hegemonyayı ve zorbalığı engellemek için bir dizi makul, güçlü ve ölçülü karşı tedbirler almıştır. Bu tedbirleri sadece kendi meşru haklarımızı korumak için değil, aynı zamanda uluslararası adalet ve hakkaniyeti, küresel serbest ticaret sistemini ve normal uluslararası ekonomik düzeni savunmak için uygulamaktayız. Çin, dünyadaki büyük çoğunluk ülkelerle birlikte tarihin doğru tarafında ve insanlığın ilerleyen safında yer alacaktır. Dünyaya ve gerçeğe karşı çıkmanın yalnızca kendini izole edeceğine, uluslararası toplumla ve ahlakla aynı yönde ilerlemenin ise geleceği kazanacağına kesinlikle inanıyoruz."